30 Ekim 2013 Çarşamba

ALİ KEMAL YAZICI'NIN KALEMİNDEN

Dün gece maçtan sonra Trabzon’a dönerken, bu saate kadar geçen süre içinde de Kasımpaşa ile Trabzonspor’u kendi haline bırak, hakem atama, “Kendi başınıza oynayın” de bu kadar gerilim olacağını düşünmüyorum. Trabzonspor, biraz silkelendi, biraz rayına oturur görüntüsü verdi yine birileri düğmeye bastı. Tamam Trabzonspor’da eksik olan çok iş vardı, hatalı işler yapıldı fakat bunların yapılması hakem triosuna Trabzonspor’u katletme hakkı vermez.

Bir tarafta biri kadro dışı bırakılmış, ikisi oynayan kadrosunda Trabzonlu futbolcu bulunan, bir diğer tarafta forması Bordo Mavi, ismi Trabzonspor olan takımda sahada tek bir Trabzonlu yok.

Bir yanda kadro dışı bırakılan Özer dışında eksiği bulunmayan ev sahibi ekip, diğer tarafta cezalı Mustafa Yumlu ile sakat Adrian’dan yoksun konuk takım.



Oyunu kendi sağ kanarından forse etmeye çalışan ve bu bölgeye zaman zaman ezberde olsa top atan Kasımpaşa, arkada hazırlık pası yapmaya çalışırken gelişi güzel vuruşlarla hücum yapmaya çalışan Trabzonspor…

Adem Büyük, hücum organizasyonunda ateşleyici güç olurken Castro ve Kerem ile sonuç üretme adına Trabzonspor savunmasına zor anlar yaşatırken, biri körün taşı misali iki golle de içeriye önde gitti.

İlk golden sonra ilk yarının en kalabalık ve en ciddi atağını geliştiren Trabzonspor beraberliği yakaladı ama oyun olarak sonrasını getiremedi. Orta alanda üstünlük ev sahibinde olunca ilk yarıya önde de ev sahibi bitirdi.

İkinci yarı büyük bir risk alarak Soner çıkıp, Janko girerek orta alanda ki güç eksikliğini sayısal eksiklikle rakibine bırakan Trabzonspor, önde çoğalıp sonuç üretme düşüncesi ile rakibin üzerine gidince savunma güvenliğini de bir kenara bıraktı. Trabzonspor öne gitti ama öndekiler zaman zaman durması gereken yerlerde duramayarak sonuç üretmekten uzak kaldılar. Maçın 68. Dakikasında doğru düşünce ve doğru yerde bulunmayla Olcan kaleci ile karşı karşıya kaldı olmadı.

Ev sahibi ekip ikinci yarının ilk çeyreğinde Trabzonspor baskısını kendi alanında kırmaya çalışırken üçüncü alana kontrataklarla gitmeyi tercih etti. Zaman zamanda bunda başarılı olurken enerjilerini ekonomik kullanmaya da dikkat etti.

Trabzonspor’un baskısını kuran ve bekleyen Kasımpaşa’da bekleyiş, 61. Dakikada gelen golle ürününü verdi.

Trabzonspor’u Şota falan çözmedi. Trabzonspor bu maçta da kendi çözüldü…

Öyle durarak, ayağa pas yapmaya çalışarak ve bunu fiziksel ve enerjik özelliği olmayan oyuncularla sonuca dönüştürmeye çalışmanın anlamı yok…

Trabzonspor isen büyüksen, hedeflerin her zaman varsa maça ikinci yarıdaki gibi başlamak zorundasın.

Bu şekilde sadece rakibi cesaretlendirirsin, galibiyete ulaşmanızın gerçekleşme şansı hayal olmasa da sadece tesadüflerle sınırlı…

Maçın yönetimine gelince bu adamların dördü ile uğraşamıyorduk, altısı ile nasıl uğraşacağız bilemiyorum. Sayıları arttıkça azıyorlar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder